bugün

entry'ler (480)

ben sevgilimi özledim

bir kac sene yurtdisinda olucam diyince arkasinı dönüp giden, fırsatları değerlendirmem için yanımda değilde, seni bekleyemem diyenlerden. Şimdi dönüp baktığımda geriye aslında ne kadar yalnız olduğumu farkettim. Yedi tepeli şehrin kadını, ne bahar yazları seninle giyindim.

[http://www.youtube.com/watch?v=ZK1YUkWeGr8]

erkeğin ağlaması

Duyguların erkeği kadını olur mu bilmiyorum ama gözlemlediğim kadarıyla kadınlar ağlamak istediğinde daha özgür. Erkeklerse daha yalnız duyguları ifade etme konusunda. Belki kendi güzel kadınlarını bekliyorlar ifade edebilmek için, güvenmek için, paylaşmak için.

"Smile, and the world smiles with you. Cry, and you cry alone"
-Oldboy

günaydın aşkım

Arada bir neyse de, monotonlaştı mı tadı tuzu kaçan mesaj. Bide bir yerden sonra vazife halini alırsa sıçtın. gregor samsa bir sabah uyandığında o mesajı görememişti...

ayvansaray

bir sabah bütün iyi şeylerin
ayvansaray iskelesinden
hayal ülkesine doğru demir alan
bir şirket-i hayriyye vapuru gibi
aramizdan ayrıldığını gördük.
sonra ayvansaray'in suları çekildigini yazdi gazeteler
süheyla hanımın raci beyin
melahat mehveş ablanın
niko'nun ercüment efendinin çekildigini ise
yazmadılar nedense
ama yok ama yoklar.

ne harma sigarası kaldı geriye
ne olimpos gazozu
ne sadri alışık.

kalan bir tortuydu belki.

belki kırık bir rüya denizi
belki suya düşürdüğümüz suretimizin
cep aynamıza nüktedan bir yansımasıydı herşey.
herşey maltepe sigarasının
her arandığında
her bakkalda bulunabilmesi ile
büyüsünü kaybetmişti belki de.

belki de biz bir rüya mi görmüştük?

hadi hepsi yalandı.
hadi hepsi hayaldi.
hadi hepsini ben uydurmuştum
ama rüyalarımızın melekleri
ve sofralarımızın daim konukları kuşlar?
ya onlar?
onları siz de görmediniz mi?
sizin de sofranıza konup
rüyalariniza uğramadilar mı?
onlar da mı yalandi?

ibrahim sadri

sevilen şarkının vurucu cümlesi

kazansan ne kaybetsen ne, gururunun savaşını.
yalnızlıktır ganimeti, sakla onu boş odanda.

che guevara bir eşkıyadır

kaldı mı artık dağlarda eşkiya emmi? eşkiya artık şehirde!
-demircan abi

iktidar olmak için vaat önerileri

her göte üç yeni delik açılacak!

orospu çocukları ile meşhur ırk

Bunun gibi baslıklarda hunharca basıyorum eksikeri. Zaten başlık altına yazılıcak bi içeriğe de sahip olmadığından okumak da zaman almıyor. iki satır entryler. Diğer eksileyen çoğunluk da türkdür kesin, güzel insanlar. pc başında göt büyüten ırkçı ergenler için de; insanların iyi yönlerini görmeye çalışırsınız biraz umarım. Saf olmak, aptal olmak anlamına gelmiyor bu. Herşeyi var olduğu gibi kabul edip, iyi yönlerini görmeye çalışmak bi erdem diye düşünüyorum. Eyyorlamam bu kadar.

arap ziki yalamadan enrty giremeyen çomar

Eğitim için 9 ay kadar önce abd'ye geldim. Bu zaman içersinde birçok değişik milletten insanla tanışma, zaman geçirme şansına sahip oldum. Güney Kore, Çin, Vietnam, Endonezya, Tayland, Tayvan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kolombiya, Panama, Burkina Faso, Almanya, Peru, Polonya, iran, Rusya, Hindistan, Türkiye.

Bu insanlar sadece selamlaştığım insanlar değil, hepsiyle zaman geçirdim ve farkettim ki biz kafayı yemişiz. itin götüne sokulan o Araplar, bizi ne kadar seviyor, tanıyor, saygı gösteriyor. Dilimiz, kültürümüz, tarihimiz ortak. Sevgi kelebeğine dönüşmedim. bu adamlara tv, sinema yapımlarını satıyoruz. Dizilerimizi, filmlerimizi satın alıyorlar, turist olarak Türkiyeyi ziyaret ediyorlar. Bizi, bizim onları tanıdığımızdan daha iyi tanıyorlar.

15 Temmuz rezilliğinin ardından birçok mesaj yolladı insanlar, çok üzüldüklerini ama gelecekte her şeyin daha güzel olucağını umduklarını söylediler.

Türküm ve Türk olmakla gurur duyuyorum. Köklü bir tarihe, kültüre sahip olduğumu düşünüyorum ama bunu yaparken başka ırkları aşağılamak zorunda olduğunuzu kim söylediyse yalan söylemiş, yok öyle birşey.

Sadece benim ülkemin vatandaşlarının sahip olduğunu bildiğim birçok güzei şey olduğunu düşünüyorum. Herşeyin boktan olmasına rağmen bir şekilde çok daha iyi bir duruma geleceğini umut ediyorum ve inanıyorum buna gerçekten. Haberleri okurken, sözlüklere bakarken kalbim çok fena kırılıyor lan! Nabzım değişiyor, yatıyorsam dönüp duruyorum, oturuyorsam ayağa kalkıyorum yürüyorum yerimde duramıyorum. Huzursuz oluyorum! Daha çok çalışmaya çabalıyorum. Üreten, üretmeye çalışan insanların arasında bulunmak istiyorum. Dur, konu bu değildi. Ben başka bir şey diyordum.

Irkçılık yapmayın olum bak, çok ayıp! Bende ahlak timsali değilim itin tekiyim ama o kadar da şerefsiz değilim. Kategorize etmeyin lütfen her şeyi. Buna göre yargılamayın insanları.

Ayrıca burdaki tanıdığım insanların duyarlı, kibar olmasının bir sebebini maddi durumlarının iyi olmasına bağlıyorum. Yadsınamayacak bir gerçek. Yani bu işleri bırakıp bizim de bu seviyeye gelmemize odaklanmak yapılıcak en mantıklı şey gibi gözüküyor.

anın görüntüsü

görsel
Anlayamazsınız.

sen nasıl isterdin

[http://music.youtube.com/watch?v=0xy1ssD3JYE]

günün şarkısı

thee worst-original mix lika morgan and thee cool cats
[http://music.youtube.com/watch?v=4FzFd1sCoSU]

stavroz

2011'de kurulmuş olan ses mühendisliği okulunda tanışıp biraraya gelmiş belçikalı müzisyenlerden oluşmuş, yaptıkları müziği jazzy minimal house olarak tanımlayan efsane müzisyenlerdir. grubun adı yunanca kökenli olup, haç anlamına gelmekteymiş fakat ne düşünüp koydular, hikayesi nedir bilemiyorum. benim favorim the finishing (original mix) duygular seli!
[http://music.youtube.com/watch?v=LKdnxBH031I]

kişinin büyüdüğünü anladığı an

Sevdiklerime, aile bireylerine kişisel sorunlarımdan, gündelik problemlerden, can sıkıcı detaylardan onların canını sıkmamak adına bahsetmemeye başladığım an olabilir. Sadece pozitif şeyler hakkında konuşup, onları mutlu etmenin herşeyden önemli olduğunu farkettiğim an. Aldığım kararların sonuçlarıyla tek başıma yüzleşeceğimin farkına vardığım an büyüdüğümü de idrak etmeye başladım. Berabarinde gelen özgürlük hissi ile beklentilerin altından kalkmaya çabalamak ve daha az şaşırmaya başlamak, daha da yalnızlaşmak.

gecenin sözü

gecenin sözü şu olabilir; hadi siktir git yat şimdi...gece rüyanda kendini lisede mi görürsün, tatilde mi görürsün, yıllar önce kaybettiğin ananın kucağında mı, sevgilinin kucağında mı görürsün bilemem, sikimde de değil.bırak artık şu herkesden farklı fantazileri, hayalleri. sen sevdiklerinin dünyasında var olan bir adamsın sadece yada kadın. sana gerçekliğini kazandıran onlar, sen değilsin. nobel kazanamayacak yada sürpriz magnum çubuğu sana çıkmıycak. lütfen, bunu bize yapma, otobüse binerken, yada arabamda trafikte seni bu şekilde görmek istemiyorum. beni üzüyorsun, senin için üzülüyorum. istiyorum ki sende bana ortak ol, senin sıradan sevinçlerin yada üzüntülerini paylaştığım gibi sende benimkileri paylaş. söz veriyorum sana ayak bağı olmayacağım, seni kıskanmayacağım, alışageldiğin insanlar dışındada insanlar var.lütfen siktiğimin gözünü aç. benim dertlerim çok daha farklı olabilir, sende bana destek olmaya çalış.yada siktir git annenin sana anlattığı masallarda yaşa.
-Beraberinde getirdikleri umutlar ve korkularla akın akın gelen arzulara teslim olduğumuz sürece... Kalıcı mutluluğa ya da huzura hiçbir zaman kavuşamayız.

gecenin şarkısı

https://www.youtube.com/w...ubbcMbsN4x-g&index=14

yazarların şimdi dinlediği şarkıdan bir cümle

"içme anılar kadar acı,
içme sakın o şaraptan."

erkeklerin piç olması sorunsalı

-Profesör charles xavier:Birileri yolda tökezledi, yolunu kaybetti diye sonsuza dek kayboldukları anlamına gelmez.Bazen hepimizin küçük yardımlara ihtiyacı vardır.
-Eskiden olduğum adam değilim artık, aklımın kilidini açtım...

locke

Tom Hardy nin fimde oynadığını gördükten sonra konusunu falan okumadan merakla bekledim.hayal kırıklığına uğratmadıda.

--spoiler--

Filmde var olan tek mekan bir araba, sürpriz oldu benim içinde.

içi boş bir film olmamış, hayatın ilginç bir döneminin, ilginç bir kişiyle, o kişinin tercihleri ile nasıl şekillendiğini anlatmış.kişinin geçmişi, sahip oldukları, karekteri, acıları gayet dolu dolu anlatılmış.

Katrinaya otobanda olduğunu ve hız limitinin olduğunu söylemesi, elinden geldiği kadar çabuk oraya ulaşacağını söylemesine rağmen, orta şeritte kalması, bir tarafatan avrupanın en büyük işiyle uğraşması, babasının yaptığı hataları yapmamaya çalışması.

Hayatı boyunca doğrulardan şaşmayan bir adamın, bir tercih, yada zayıf bir andaki seçimleriyle, emek harcadığı şeyleri kaybedebilicek noktaya gelmesi.

Aldatılan bir kadının verdiği tepkiler, şöyle birşey söyledi seninle yattıysa herkesle yatmıştır.yıllarca eşin olarak kabul ettiğin bir insana bu sözü söylemezsin, kadınların düşünce ve tepkilerini asla mantıkla çözemiycem.kadının birkezle hiç arasında çok fark var, demesi, kabullenememesi.iyile kötü arasındaki silik o çizginin varlığı.adamın iş seyahatinden döndüğü andaki yüzündeki sırıtış, normal olmaya çalışıyordum demesi.eşinin öteki kadının çocuğu gerçekten doğurucağına inanmadığı söylemesi, benim aklımdan gerçekten o ihtimal hiç geçmemişti.o da benim saflığım belki.sanki evimize hırsız girdi demesi.senden arınması için herşeyi 10 kere yıkayacağım demesi..adamın verdiği doğru yanlış kararlar., belkide film bu yüzden hoşuma gitti.arada bırakıyor insanı.tekrar düşündürüyor.herzaman bir ihtimal daha olabiliceğini anımsattı bana.başka bir insanı anlamaya çalışmayı, o insanın yaşadıkları.bir insan hakkında bir kanıya varıp, onu yargılamak.aslında film harika sorular ve anlarla dolu.izlenmese bir efsane kaçmış olmaz fakat izlense daha bir hoş olur herşey.

--spoiler--

bir ilişkiyi bitiren taraf olmak

insan ilişkilerinin alış veriş olduğu unutulmazsa eğer, her ilişkidede rol paylaşımı olur.belki kadın aktif, belki adam pozitif, yada ikisi aynı ayarlarda olur kanımca.herhangi birisinin sahip olduğu gücü keşfettiği anda yada canına tak ettiği anda yada ortada hiçbir sebep yokken insiyatifi ele aldığı durumlar olur.insiyatif almakda bilinç gerektirir.ilişkiyi bitiren taraf olmanın cesur olmakla, çok sevmekle yada sevmemekle alakalı olduğunu düşünmüyorum.her konuda olduğu gibi genellemeler sadece aptallar içindir.gidişatta bozukluk gören taraf, çok sevse yada hiç sevmese, harika vakit geçirse bile bitirme kararını alabilir.güzin abla falan değilim fakat, yoksunluğu farkeden birçok insan abdurrahman çelebi olabilir, sadece o zamana ve o insanlara dair.hiçbirşey ifade etmez.